Reklam
  • Reklam
  • Reklam
Her ağaç kendi kökleri üzerinde büyür
Reklam
Atilla Dogan

Atilla Dogan

Pomak Örgütlenmesine yorumlar

Her ağaç kendi kökleri üzerinde büyür

16 Ocak 2015 - 03:14 - Güncelleme: 16 Ocak 2015 - 04:01

Unutturulmak istenen Pomak Kimliği yeniden , bir daha Haykırıyor

Biz POMAKIZ be POMAAAAAKKK .. Nie seme Pomaşka nişto ne seme drugo.. Znayşliiii ????

   POMAK OLMAK Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişle IZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. İkinci bir kimlik dayatması.. BEN hem POMAKIM hemde ( Bulgarım, Yunanım, Türküm yada Makedonum ) gibi. .. Geçmişi bilmek bugünümüzü zayıflatmaz, bilakis bizi tarih karşısında daha da güçlü kılar.  Bellek ve kimlik ilişkisi önemlidir. Bireyin kendi ya da aile geçmişini belli bir biçimde hatırlaması, bir anlamda “keşfetme”si kendisinin kim olduğu algısını önemli ölçüde belirlemektedir.

Daha açığı, egemen kültür milliyetçisi  olmaya çalışıp kendiniz olarak kalmanız mümkün değildir. Bu noktada batılı olup, doğu için ikincil kültür mantalitesi yürütme şansınızda yoktur. Zira biz Pomaklar  batıya göre farklı yani doğu olduğumuz için sömürülmek ve asimile edilmek  için varız.  Kendiniz olmak istemeniz ise, kendiniz olmaktan çıkmakla mümkündür. Kendiniz olmaktan isteseniz de çıkamazsınız, sadece egemen kültürü taklit eder, ben Pomak Bulgarı , Pomak Türkü , Pomak Yunanı , Pomak Amerikalısıyım der sadece o egemen kültürü taklit edersiniz. Bu sizi egemen kültürün bulundugunuz yerdeki  Truva Atı durumuna getirir, getirmektedir, getirmiştir. Bunun farkına varabilmek, herhangi bir kültür yada milliyete düşmanlık değildir. Bu, Silkinip kendi yerinizi bilmeniz olayıdır. .

     Küreselleşmenin yaygınlaştırdığı göç ile yer değiştiren insan grupları da toplumsal bellek kurguları ile kimliklerini yeni ortamlarında inşa etme eğilimi içine girmekte, geldikleri yere bağlı olarak ortak kimliklerini korumakta, “kim oldukları”nı unutmamaktadır.

   İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor?

    Ikinci kimlik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda tek milletin  kardeşliği ne işe yarar? Belki de kökten ulusçuluk diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor.

“1879 nüfus sayımında 4  milyonluk Pomak nüfusunun bu güne  kalanına baktığımızda bir – iki milyon  arası bir rakam görüyoruz. Bu müthiş bir silme demek. Yüzyıllardır bu Balkanlarda yaşayan bir halkı gerçekten ortadan kaldırmak demek. Sadece bu değil bir sermaye ve kültür dönüşümü de var demektir. .”    Aslında 1890’larda Abdülhamid döneminde başlayan bir süreç bu. Bazı tarihçiler bunu soykırımın habercisi dönem olarak görüyor. Bazı tarihçiler de 1860-1920 arasındaki süreci sürekli bir Pomak  soykırım hali olarak değerlendiriyor. Ama benim görüşüm biraz daha farklı. Bu görüşlere mesafeliyim.

Tarihle hesaplaşmak son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz bir söylem -hesaplaşma- konusunda ne düşünüyoruz?

  Hesaplaşma kavramının bile kendi başına sorun olabileceğini. Bu yüzden son zamanlarda bu konu üzerinde düşünürken belki de hesaplaşma veya yüzleşme gibi daha katı bir muhasebeyi çağrıştıran kelimeler yerine hatırlama kavramının daha uygun olabileceği sonucu uygundur . Bunlar unutturulan, hatırlanması istenmeyen konular olduğu için bugün bunları konuşmakta zorlanıyoruz. Aslında bunlar bizim, toplumsal hafızamızın bildiği konulardır ama bize unutturuldu. Dolayısıyla bunları yeniden hatırlama çalışmaları yapmamız lazım. Nasıl yapılacağı konusunda ise hareket alanımız çok geniş değil. Ama bir yandan da baktığımız zaman kaçınılmaz bir şekilde bu konular konuşuluyor gittikçe daha fazla gündeme geliyor. İster istemez Pomak Tarihinin üzeri örtülmeye çalışılsa bile bir yerlerden fışkırıyor. 

“Pomak Olduğumuz Toplumsal Hafızamızın Bildiği Konulardı Ama Bize Unutturuldu”

Dolayısıyla bunları yeniden hatırlama çalışmaları yapmamız lazım.”  POMAK Aydınlarının , Pomak Teorisyenlerinin amacı, kültürel çalışmalar olarak da bilinen kültür araştırmaları alanında “bellek” ve “kültür” kavramlarını çeşitli biçimlerde bir araya getiren konularda yerleşik yargıları sorgulamak, eleştirel ve çözümleyici çalışmalar ile yeni kuram ve yöntem arayışları ortaya koyabilmektir. Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, siyaset bilimi ve edebiyat disiplinlerini de içeren çok disiplinli ve disiplinlerarası bir yaklaşım desteklenmektedir ve Pomakların  toplumsal yapısını gözeten bir bakış açısı önemsenmelidir.

Günümüzde bu tür ve bir takim  oyunlar  Pomaklar için sosyal bilimler zemininde kurgulanmaktadır. Bu gün çok daha komplike ve amansız uygulanan bu oyunun değişmeyen adı oryantalizmdir. veya doğubilim olarak da dilimize çevrilebilecek olan bu kelime ve içerdiği anlam asgari yüzyıllık bir yaşa sahiptir. Bu oryantalizmin kendi oldugundan farkli olmak yada görünmeye calismak. birinci anlamı dir . Daha önemlisi, egemen kültürden  olmayanı öteki durumuna soktuktan sonra, devsirme  gözü ile bakmakla kalmayıp, egemen kültürün gözü ile görebilen, algılayan, değerlendiren ötekileştirilenler  yetiştirmektir. Bu zihniyette doğu, batı olmayan her yerdir. Öncelikle Pomak halkı  batı için doğudur. doğu için batıdır,   Karamsar bir tablo çizmek ve sanal düşmanlıklar yaratma niyetinde değilim. Oryantalizmi anlamak isterseniz ve bana soruyorsanız, benim algıladığım şekli budur. Oryantalizm zihinsel ve kültürel sömürünün genel sömürü için hazırlık döneminin adıdır.  Akılcılık ve sömürü üzerine yapılandırılmış bir yapıdır. Pomakların asimilasyon sürecinden bahsetmiyorum, egemen Kültürden yana olup bu değerleri benimsememiş olmak  mümkün değildir.  .

       Ancak her ağaç kendi kökleri üzerinde büyür, bazı bitkiler yakın çevrelerinde başka bitkiye tahammül edemezlerken, bazıları da yaşamlarını bütün havayı, suyu ve toprağı sömürmekle idame ve izah ederler. Çağın güzelliklerine ulaşmak isterken, kendi değerlerinizden vazgeçmeden, kendi tespitlerinizi esas alabilmelisiniz.  Bu noktada milletseverlik sadece vatanseverlikle sınırlı olmayıp daha ötede, daha ileride bir noktadadır ve adeta bir mecburiyettir. Bu mecburiyet bir yaşam biçimidir ve eğer Pomak milliyetçisi iseniz, bu duygu ve düşüncelerinizi hayatınızın her safhasına yansıtmak durumundasınız. Pomak milletinin menfaatini, şahsi menfaatinden önde tutabilme ve hayata geçirebilme beceri ve erdemidir. Yaşamınız sadece alanınızda en iyi olmakla sınırlı değildir. ulusunuzun derdi sizin derdiniz ve mutluluğu da sizin mutluluğunuzdur.  Derleyen :  Atilla DOĞAN

Bizi Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun

 

Bu yazı 4283 defa okunmuştur .

Son Yazılar