Reklam
  • Reklam
  • Reklam
Bu ne lan ! Pomaklara her yerde hep aynı hikâye.
Reklam
Atilla Dogan

Atilla Dogan

Pomak Örgütlenmesine yorumlar

Bu ne lan ! Pomaklara her yerde hep aynı hikâye.

09 Temmuz 2015 - 19:16 - Güncelleme: 09 Temmuz 2015 - 19:26

Pomaklar içn Bulgaristan siyasi tarihinin karanlık dönemi

Bulgaristan’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra iktidara gelen Komünist Parti’nin, azınlıklara yönelik politikası dönemsel olarak değişlik gösterir. İktidarın ilk yıllarında, ülkedeki Pomaklara karşı eşit ve özgürlükçü politikalar benimsendiği görülüyor. 1947 tarihli Dimitrov Anayasası bunun açık bir örneği olarak okunabilir. Anayasa’da Pomaklar “ulusal azınlık” olarak tanımlanmıyor ve her türlü vatandaşlık hakları anayasal güvence altına alınmıyor. Fakat  üniversitelere girişte, azınlık mensuplarına belli bir kontenjan tanınarak pozitif ayrımcılık uygulanıyordu.

Ancak 1953’te Stalin’in ölmesi ile birlikte, Moskova’ya sonsuz bağlılıkla hareket eden Bulgaristan’da da Komünist Parti’nin liderliğine Todor Jivkov geldi. Uzun süre iktidarda kalan Jivkov, 1984-1989 yılları arasında devlet eliyle yürütülen resmi asimilasyon politikasının mimarıydı. Jivkov’un, Bulgaristan siyasi hayatında yeni bir kırılma noktası yaratan ilk icraatı ise 1971 Anayasası oldu. Buna göre, azınlık kavramı Anayasa’dan çıkartıldı,  Ayrıca o dönemde ilk kez Pomaklardan başlanarak isim değiştirme kampanyası hayata geçirildi. 1984 kışı itibarıyla da ülkedeki Pomaklara  yönelik “yeniden doğuş süreci” olarak adlandırılan Bulgarlaştırma politikası resmi olarak hayata geçirildi. 17 Nisan 1986’da bu sürecin gerçekleşmesine yaptıkları katkıdan dolayı İçişleri Bakanlığı’ndaki yöneticiler ve üst düzey subaylardan oluşan 179 kişiye Jivkov’un eliyle devlet nişanı dahi verildi.

Yaklaşık beş yıl boyunca devam eden baskılar ve Pomak azınlığın gösterdiği direniş, 1989 yılı başlarından itibaren dünya kamuoyunda da duyulmaya başladı. Jivkov hükümeti Pomakların  asimile edilmesinde istenilen başarının elde edilemediğini görünce, ikinci aşamaya geçerek zorunlu göç politikasını uygulamaya koydu. 29 Mayıs 1989’da Bulgaristan Ulusal Radyosu’ndan yapılan bir duyuru ile sınırların açıldığı ve isteyen herkesin Bulgaristan dışına çıkmasının serbest olduğu duyuruldu. İlk etapta, 7.000’den fazla kişi, normal bir seyahate gidermişçesine yanlarına sadece 30 kilo eşya almalarına izin verilerek evlerinden jandarma ve asker eşliğinde zorla çıkartılıp sınır dışı edildi. Akabinde vize alarak yollara düşen Pomak ve Türk aileler, Kapıkule sınır kapısında kilometrelerce uzunlukta kuyruklar oluşturdu. Üç aylık süre içerisinde 360.000’den fazla Pomak ve Türk, Türkiye’ye giriş yaptı.

Eeeeee Sonuç .. aynı tas aynı hamam

Cumhurbaşkanı Stoyanov’un TBMM’de yaptığı konuşmasının üzerinden 15 yıl, iki ülke arasında 6 Mayıs 1992’de imzalanan Dostluk ve İşbirliği Antlaşması’nın üzerinden ise 20 yıl geçti. Atılan adımlar, çeşitli platformlarda dile getirilen özürler ve Bulgaristan Meclisi’nden çıkartılan kınama kararlarından öteye geçemedi. Zamanında asimilasyon sürecinin utanç verici bir sessizlik içerisinde izleyenler ve bu suça bizzat iştirak edenler, cezalandırılmak bir yana devletin üst kademelerinde görevlere atandılar.

Derleyen , Yorumlayan : Atilla DOGAN

Bizi  Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun ..  Pomakbülteni Haber Portalı.

 

Bu yazı 4649 defa okunmuştur .

Son Yazılar