Altı ülkede varlıklarını sürdürme çabasında olan Pomaklar ne yapmalı ?


  Bulgaristan, Makedonya ve Yunanistan da siyasi, kültürel baskılar altında varlık mücadelesi veren Pomaklar uzun yıllar yaşadıkları sıkıntılı sürecin ardından kültürel, siyasi ve dini kimliklerini korumanın çabası içerisindeler. Bu süreç AB ve ABD'nin Balkanlar'da oluşturmaya çalıştığı yeni düzenle ilintili süreçtir. Etnik çatısmaların patlak vereceği bir kıvılcım bekleyen balkanlarda Pomaklar AB için bir tetikleyici Etnik ulus olarak görülmekte . Kosova -Dayton anlaşmasıyla zorunlu ve karmaşık bir siyasi demografik dayatmaya maruz kalırken, Bulgaristan , Yunanistan, Arnavutluk ve Makedonya ise ABD ve AB özel komisyonları tarafından yönetilmeye devam ediyor.

  Altı  ülkede varlıklarını sürdürme çabasında olan Pomaklar AB ülkesi olmayan Türkiyede  cok yönlü bir Toparlanma süreci başlatarak Pomakların var olduğu diğer Balkan ülkelerinede örnek oldular. ilk Pomak derneği Eskişehir Osmaniye’de Nazan Nezire Öztürk tarafından kurulmasından sonra Pomaklar için dinamik bir sürec başlamış  yeniden uyanış Projesi  gündeme gelmiştir.  İstanbul , Biga , İzmir , Yenice ve diğer   Pomak Kültür derneklerininde katılımları hızla fakat sağlam bir yapılanma ile pratik dönem içinde Pomakların varolma  kavramı yer aldı.

  Pomakların kendi Bünyesine işbirlikçi hainlere  karşı sistemli bir Mücadele veren Pomak kültür dernekleri dış politikasında Balkan Ülkelerindeki Pomaklarlada çeşitli etkinlikler düzenleyerek sürekli sağlam ilişkiler zinciri geliştirdi .  Pomaklar Türkiye ve balkan ülkelerindeki diger halklar ile özellikle Boşnak , Arnavut ,  ve Türk halkının birbirlerine olan güven ve sevgi ilişkisinin siyasi ve ekonomik sahada desteklenerek kalıcı uzun vadeli projelerin hayata geçirilmesini zorunlu kıldığına inaniyor siyasi perspektifini bu düzlemde belirliyor.  

   Balkanlar'da siyasi ve ekonomik anlamda Operasyonel aktif bir stratejiye ihtiyacımız var. Etkinlikler , aktiviteler , panel ve Kültürel projelerinin şekil ve hedefini biraz daha planlı ve programlı geleceğe dönük sosyal projelere dönüştürmemiz gerekiyor. Balkanlar'da en büyük potansiyelimiz olan Boşnak ve Arnavutları unutmayalım. Yaklaşık 8 milyon Arnavut'un yaşadığı Kosova, Arnavutluk, Makedonya bölgeleri bizim en doğal Potansiyelimizdir.  +

Türkiye kardeş şehir belediyeleri, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarımızın planlı, projeli bir şekilde Pomakların yaşadığı ülkelerde stratejik olarak dengeli bir şekilde sosyal, kültürel ve siyasi projeleri buralara kaydırmaları gerekiyor. Türkiye'nin Balkan masası ve özelde ülke masaları oluşturarak bu ülkelerdeki faaliyetlerinin hükümetler ve sivil toplum kuruluşları bazında ele alınması gerekiyor.

Balkanlar'daki dost, kardeş olan yeni ülkelerin en büyük problemi siyasi, politik birikim ve tecrübeden yoksun olmalarıdır. Burada yasayan Pomaklar için  İkinci ihtiyaçları ekonomik kaynakların desteklenmesi ve gelecekPomak  kuşakların yetiştirilmesi porojesidir.

Balkanlar'da Pomak  nüfusların barındığı ülkelerin hemen hemen tamamının AB sürecinde olmaları gelecek kuşakların sosyo-kültürel manada tarihsel açıdan da ciddi asimilasyona uğrama riskini göz ardı etmeyelim.

Bugün Balkanlar'a ve oradaki Pomak soydaşlarımız ile  olan bağımızın düzeyini, kalitesini ancak plan, proje ve yetişmiş insan kaynaklarıyla pekiştirmemiz gerekiyor.

Balkanlar'a olan ilişkimizin kriz dönemi, duygusal, turistik, kardeş belediyecilik festival düzeyinden Bakanlık ağırlığında ciddi bir ilişki yapılanmasına gitmemiz Pomak Federasyonun ve Pomak derneklerinin çalışma klavuzunda zaruri bir hal almalıdır.    .... Atilla DOĞAN ....

Bizi  Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile  Haberiniz olsun ..  Haber Analiz · > Ekonomi · > Röportaj · > Aile-Sağlık-Eğitim · > Gezi-İzlenim · > Hayatın İçinden Pomakbülteni Haber Portalı.